Gizemi ve güzelliğiyle her damlası mucize okyanuslar… Derinliklerinde binlerce canlının hikayesine şahit olan, insanoğlunun hırçınlığına rağmen ışıltısıyla büyüleyen geniş su kitlesi…
Okyanussal özellikte iki plakanın çarpışması sonucunda derin çukurlar meydana gelebilmektedir. Pasifik Plaka ve Mariana Plakası’nın çarpışması sonucu Dünya’nın en derin noktası olarak tanımlanan Mariana çukuru oluşmuştur. Japonya ve Endonezya arasında yer alan Mariana Çukuru’nun en derin noktası 10.994 metre, uzunluğu 2.542 kilometre, genişliği 69 kilometre olarak kayıtlara geçmektedir.
Aşırı basınçlı ve soğuk ortamda yaşayabilen birçok balık, yengeç ve mikroorganizma türüne ev sahipliği yapan Mariana Çukuru’nda 300ºC’ye ulaşan volkanik püskürmeler oluşmakta ve sülfürü metabolize edebilen bakteriler tarafından yaşamsal faaliyetlere zemin oluşturulmaktadır.
1960 yılında ilk kez bilim insanlarınca çukura inilmiş ve ekolojik yapıya yönelik çeşitli araştırmalar yürütülmüştür. 2019 yılında Amerikalı deniz altı kaşifi tarafından yüksek basınca dayanıklı dalış aracıyla inilen çukurda renkli kayalık yapıları ve deniz canlıları tespit edildiği bildirilmiştir. Yarı saydam canlılara ev sahipliği yapmasıyla büyüleyen derinliklerde, şaşırtıcı olan insan elinin değmediği bölgeler olmasına rağmen insan kaynaklı atıklara rastlanmış olmasıdır.
Dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuru’nda plastik şişe ve plastik şeker ambalajlarına rastlanmıştır. Birleşmiş Milletler raporuna göre okyanuslarda 100 milyon tona aşkın atık bulunmaktadır. Deniz memelileri ve canlılarının iç organlarında plastik kalıntılarına rastlanmakla birlikte, birçok canlının ölümüne neden olan plastik ağlar doğal yaşam için kırmızı alarma neden olmaktadır.
İnsanoğlu çok kararlı doğada el değmedik yer bırakmamaya.
El değiremese bile çöpünü fırlatmaya…
11.000 metre derinlik dahi olsa…