Mısır patlağı yerken izlediğimiz bilim kurgu filmleri ne kadar gerçek? Kendimizi bilim kurgu filmlerinin gerçek kahramanları olarak bulursak bir sabah? Heyecan verici mi korkutucu mu geliyor kulağa? Peki ya kaçınılmazsa…
Teknoloji hayatımızın her aşamasında… Önceleri komuta ederek hayatımızı kolaylaştıran teknoloji, olayları kendi yorumlayıp bireysel kararlar alarak bizi yönetir hale gelmeye başladı. Hazırladığımız kek malzemelerini karıştıran mutfak robotlarından fırına giren kekin kıvamına göre pişirme süresi ayarlayan teknolojileri yaşıyoruz. Daha da ötesi algoritmalar hukuki kararlar alma hatta kendi yorumlamalarına göre ameliyat yapma noktasına ulaştı.
Peki ya DNA analizinden yola çıkan teknoloji hayatımızı nasıl şekillendirebilir? İşte tam bu noktada bilim kurgu filmleri gerçeğe dönüşüyor.
DNA yapısal özelliklerimizin oluşmasında, nesilden nesile aktarılmasında etkili genetik kodlardır. Mevcut fiziki ve karakteristik özelliklerimizin yanı sıra gelecek dönemde yaşanması muhtemel hastalıklar hakkında da bilgi verebilmektedir. Bilim insanları bu noktadan çıkış yaparak evliliklerde gen yoluyla sonraki nesillere yansıyabilecek hastalıklar üzerinde uzunca bir süredir çalışmakta. Evlenecek kişilerden basitçe alınabilen DNA parçaları incelenmekte ve çocuklarda çıkabilecek hastalıklara yönelik bilgilendirmeler yapılmakta ve önlemler alınmaktadır.
Hastalıkları önlemek üzere oluşturulan bu sistemin zamanla kapsamı geliştirilmiş ve bazı kanallar aracılığıyla havuz sistemine dönüştürülmüştür. Evlilik düşünen bireylerin yanak içlerinden basit sürüntü tekniğiyle DNA örnekleri alınmakta ve bilgileri havuza gönderilmektedir. Özellikleri eşleşen bireylerin birbirleriyle anlaşma ve etkilenme oranları oldukça yüksek çıkmaktadır. Genetik yapıyla birlikte sosyal yaşantının da evlilik kararı üzerine etkili olduğunu savunan bir kitle olsa da, birçok ülkede bu sistem üzerinden işlem sayısı giderek artmaktadır. Yani dizilerde izlediğimiz kurgular teknolojiyle birlikte gerçeğe hızla dönüşmekte.
Hamur yoğurma işini robotlara kaptıran “görücü” teyzelerin ülkemizde pabucu dama atılır mı bilinmez.
Onu da zaman gösterecek.