İlkokul duvarlarına asılı posterlerle öğrendi bir nesil dört mevsimi. Öyle ya kışlar karlı, yazlar sıcak, ilkbahar güneşli, sonbahar yağmurlu… Sokakta oynayan çocuklar ise mutlu…
İnsanoğlu doğayı gözlemleyerek geçim kaynağını, yaşam şartlarını ve sosyal hayatını şekillendirmiştir. Atlı göçebe hayatı yaşayan nesil yaşantısını önceleri 12 hayvanlı takvim oluşturarak planlamıştır. İnsanların hayvancılık odaklı bozkır hayatından tarıma dayalı yerleşik hayata geçmeleriyle birlikte yaşam iklim ve toprak odaklı düzenlenmeye başlamıştır. Ekonomisi hayvana ve tarıma bağlı toplumlarda cemre olayı önem kazanmıştır. Nitekim Türk, Arap, Fars, Moğol, Çin, Grek tarihlerinde de cemre hayatı şekillendirmede etkin olmuştur.
Arapça kökenli bir kelime olan cemre için çeşitli tanımlamalar kullanılmaktadır. Kor ateş, yanmış kömür parçası, kıvılcım gibi anlamlara karşılık gelebilmektedir. 19-20 şubat ile 6-7 mart arasında yedişer günlük periyotlarda havaya, suya ve toprağa düştüğü varsayılmaktadır. Cemre düşmesi hareketlenme, ısınma, canlanma kavramlarına karşılık gelebilmektedir. Nitekim bu uyanış insanoğlunun doğayla olan bağlantısını yansıtmaktadır.
Bilimsel açıdan bakıldığında Kuzey Yarım Küre’de 21 aralık itibariyle güneş ışınları dik gelmeye başlar ve günler uzar. İlkbahar başlangıcını refere eden şubat-mart tarihlerinde güneş ışınlarının yerküreninkinden fazla olması nedeniyle sıcaklık artışları kaydedilmektedir.
ABD’nin kuzeydoğusunda ocak ayının son haftalarında kışın bitimini simgeleyen ocak erimesi yaşanmaktadır. Nitekim Nevruz, Hıdırellez gibi olaylar da mevsim geçişlerine dayandırılmaktadır.
İnsanoğlu yüzünü doğaya döndükçe, toprak ana tüm bereketi ve bolluğuyla kucaklamıştır bizleri. Bencilliğimizi doğaya hunharca savurup, hikmeti tamamen sanayileşmede aradığımızda ise toprak ana yüz çevirmiş, iklimler değişmiş, çocuklar mutluluğa uzaklaşmış ve bizler özümüze yabancılaşmışız.
Bizleri vurdumduymazlığımız ve sorumsuzluğumuzla kabullenecek yeni gezegen arayışlarımızın başladığı bu yüzyılda,
Ümit ediyorum ki cemre yeryüzünde düşecek, insanlığa bereket getirecek toprak parçası bulmuştur.
Hoş geldin ilkbahar…