Yerli otomobil… Türklerin ortak hayali…
Üretimin, sanayinin, ihracatın, turizmin kalbi karayolu ulaşımı… Bir de meraklılıkları düşünülürse otomobiller günlük yaşantımızın önemli bir parçası. Ayağımızı yerden kessin isteğimiz ise yerli üretim otomobiller.
24 Türk mühendisin 129 günlük yoğun çalışma sonucunda 29 Ekim 1961 yılında hayata geçirdiği Devrim isimli arabayla başladı yolculuk. Yaşanan hayal kırıklıkları yola çıkan engellerle birleşince hep rafa kalktı düşler. Ta ki Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG)’nun nefeslerin tutulduğu 27 Aralık 2019 gününde tanıtımını yaptığı o kırmızı otomobile kadar…
Türkiye’nin seri üretime gireceği ilk yerli araç olan TOGG’un çevre dostu teknolojiye sahip olması tüm Dünya’da merak uyandırmıştı. Nitekim fabrika inşaatı süren proje teknolojik anlamda birçok yeniliği beraberinde getirmekte.
Elektrikli araçlar uzun yıllardır kullanımda olmasına rağmen pil ömrü, fonksiyonelliği, şarj süresi ve etkinliği aşılamayan konular arasındadır. Üreticiler ürün bazında şarj süresi için hedef menzil belirlemiş olsalar da gerçekler biraz farklı olabilmekte. Araçtaki kanka sayısı, kankaların depresyon sonrası aldığı kilolar, sosyal mesafe ölçüsüz oturmak, valizdeki ayakkabı sayısı, çantalardaki parfüm ağırlıkları, klimanın açık olması, klima açıkken camın açılıp el sallanması, müziğin desibeli, damar şarkılarda müziğe kendini kaptırmak, havanın yağmurlu olması gibi onlarca, yüzlerce sebebin aracın menzilini etkilediği satır arası minik puntolu ifadelerde yazılmakta. Öyle ya aracın da modu düşer kapalı havalarda.
TOGG batarya konusunda stratejik ortaklık yürüttüğü Farasis’le 4.nesil batarya geliştirdiğini duyurdu. Bu teknolojiyle menzilin %25 arttığı, %80 şarj dolumunun 20 dakikanın altına indiği, batarya ömrünün 1 milyon km üzerine çıktığı ifade edildi. Batarya modülünün Türkiye’de üretimi de söylentiler arasında.
Kalkınma ve gelişim hamleleriyle gözleri üzerine çeken Türkiye,
“Onun arabası var, güzel mi güzel” dedirtecek noktaya hızla gelmekte.
Hem de arabanın rengi kırmızı-beyaz…