YAĞMUR DUASI TUTMAZSA…
YAĞMUR DUASI TUTMAZSA…

YAĞMUR DUASI TUTMAZSA…

Yağmur bolluktur, berekettir, iklimdir, çeşittir, hayattır. Toprak ananın can suyudur yağmur, katmer katmer açan çiçeklerin sırrı… Mevsimler yağmurla başlar biter, sofralar yağmurun toprağa kattıklarıyla bereketlenir. İnsanlık yağışın evrene kattıklarıyla hayat bulur, arınır tüm olmazlarından.

Su canlılığın başlangıcı olarak kabul edilmekle birlikte, susuzluk hayatı sona erdirebilecek öneme sahiptir. Nitekim bir gezegende yaşam araştırılırsa suyun veya moleküllerinin varlığı değerlendirilmektedir. Diğer yandan tarihte susuzluk nedeniyle yeryüzünden silinen kavimlerden bahsedilmektedir. Örneğin Nuh Tufanı’ndan sonra yeryüzüne dönen ilk kavim olarak bilinen Ad Kavmi’nin 23 kabileden oluştuğu ve Yemen Bölgesi’nde yaşadığı ifade edilmektedir. Yağmursuz geçen uzun süreler katı kuraklığa neden olmuş ve ardından esen sert rüzgar kavmin sonunu getirmiştir. İrem Bağları’nın kurumasına yol açan iklim değişikliği ve kuraklık Ad Kavminin yeryüzünden silinmesine vesile olmuştur.

İklim değişiklikleri başta ekosistem olmak üzere yaşamsal faaliyetlerin köşe taşlarını derinden etkilemektedir. Tarihten günümüze insanlık iklim değişikliklerinin önüne geçmek ve su kaynaklarını güçlendirmek adına farklı teknikler denemişlerdir. İlk teknolojik uygulama 1940 yılların sonlarına doğru yağmur tohumlaması olmuştur. Ülkemizdeki ilk uygulaması ise 1990 yılında İSKİ tarafından İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Dünya’nın 24 ülkesinde de bulut tohumlama yöntemiyle yağış sağlanabilmektedir.

Bulut yağmur oluşumu için temel etkendir. Doğal haliyle bulut sıcaklığının düşmesiyle birlikte yoğunlaşma çekirdeği adı verilen parçacıkların üzerinde su damlacıkları birikmeye başlar ve yerçekiminin etkisiyle yağmur olarak düşer. Özetle yağmurun oluşumu için bulutta soğuğun belli noktaya düşüşü ve yoğunlaşma çekirdeklerinin varlığı gerekmektedir. Yağmur tohumlama işleminde buluta dışarıdan gümüş iyodür, amonyum nitrat, kadmiyum iyodür, bakır sülfür, kurşun iyodür veya kuru buz suni olarak enjekte edilmektedir. Yoğunlaşma çekirdeği olarak kullanılan bu parçacıkların etrafında su damlacıklarının birikimi ve yağmur oluşumu hedeflenmektedir.

Hava modifikasyonuyla yağmur bombası ve etkinliği uzmanlar tarafından halen tartışılmaktadır. Bulut çeşidi, rüzgar durumu, hava şartları, havanın yükselme hızı, sıcaklık, nem, damlacık büyüklük dağılımı, çekirdek seçimi ve konsantrasyonu gibi parametrelerin doğru şekilde uygulanmasıyla %5-20 arasında yağışı artırabileceği ileri sürülmektedir. Diğer yandan yağışın azalması, dolunun artması gibi riskleri mevcuttur.

Yağmur bombası uygulamasının ekonomik, ekolojik, sosyal ve yasal etkileri ise uzmanlar tarafından halen tartışılmaktadır. ABD, Çin ve Rusya başta olmak üzere ülkeler hava modifikasyonu işlemlerini ekonomik bir işlem olarak değerlendirmekte ve ciddi bütçeler ayrılmaktadır. Sınır ülkelerde uygulanan yağmur bombalarının yasal çerçevede zorluklara yol açabileceği de bildirilmektedir. Çekirdek türünün ve işlemin ekolojik yan etkileri de farklı tartışmaları doğurmaktadır.

Evsel ve endüstriyel düzeyde kontrolsüz harcanan kaynaklar, nüfus artışına bağlı tarımsal arazilerin ihtiyacı suyu olan talebi artırmaktadır. Akarsular, yeraltı suları ve geleneksel kaynaklar bazı durumlarda ve dönemlerde yetersiz kalmakta veya stres altına girmektedir. İklim değişiklikleri ve kuraklığın önüne geçilemez boyutlara ulaştığı günümüz şartlarında doğal yollarla ulaşamadığımız yağışa alternatif çözümler yolda…

Bir yanıt yazın